Cehennemin buz tutmuş tarafından süzülmüş acılarım var benim. İçinde biraz katran, biraz nefessizlik, bir tutam da cümle günahkarların ah'ları... Öyle biraz dediğime de bakma şimdi. Hepsi toplanınca koca kâinata sığmıyor. Bir meczubun kafası kadar karışık, dünyayı anlamlandırmaya çalışan küçük bir çocuğun hayalleri kadar akıl almaz... Bu acıyla ne yapılır bilmiyorum. Hepsini yuvarlayıp kardan adam yapsam çocukların kıştan uzaklaşmasından korkarım. Zira acıyla yoğrulmuş kardan adamdan ne çıkar ki? Toplayıp bir dolaba tıksam diyorum. O zaman da evlerin mayasını bozarım. Hem o kadar büyük dolabı ben hangi yerden bulurum? Kafam çok karışık Hikmet Bey. Biraz daha zorlasam acılarıma yeni kimlikler yaratacağım gibi geliyor. Hepsini bir kişiliğe büründürüp alıp karşıma konuşacağım. Zira artık her derdin, bir derdi olduğuna inanmaya başladım. Yoksa hangi dert, nasıl bir sebeple kendini bu kadar göstermeye çalışır? Ne için ...
Heybemde seni anlatan kelamlar taşıyorum.